Öfke Kontrol
Öfke Kontrol
Öfke Kontrol her insanın öğrenmesi gereken önemli bir husustur. Öfke; yaşadığımız diğer duygular gibi son derece doğal bir duygu ve kızgınlık halidir. Gayet sağlıklı, güçlü ve doğal bir duygu olan öfke, kontrolü sağlanmadığı takdirde bizi, çıkmazlara sürükleyen bir duygudur. Kültürden etkilenen bir yapısı vardır. Bu tarz bir duygu ile baş edebilmek kolay değildir.
Anlık öfkenin gelişi kontrol altına alınmadığı takdirde kırıcı ve onarması mümkün olmayan durumları beraberinde getirirken aynı zamanda bu durum karşısında bizleri aciz bırakan bir duygu halini alır. Söz ağızdan çıkınca onun esiri olduğumuzu hepimiz biliriz ama öfke anında bunu düşünmeyiz. O an yalnızca tek yapmak istediğimiz hissettiğimiz o duyguyu haykırmak. Sözümüzün nereye gittiğini bilmeden, beynimizdeki çakan şimşeklerden kurtulmak adına ne söylediğimizden çok nasıl rahatlayacağımızdır istediğimiz. Bunun için düşünmeden hareket ederiz ve öfkemizi yönetmek isterken onun bize yön verdiğini görürüz. Durumu daha kötüye götürmemek için yapmamız gereken tek şey öfke kontrol.
Öfke ve Kızgınlık Hali
Öfkeli halimizde olayları olduğundan farklı ve daha abartılı görürüz, bu istemsiz algıyı yaratan beynimizdeki çatışmadan kaynaklıdır. Tüm duygularda yaşandığı gibi öfke duygusunda da fizyolojik ve biyolojik değişiklikler yaşarız. Öfkelendiğimizde nefes alışverişlerimiz hızlanır, tansiyonumuz ya da şekerimiz yükselebilir, kan basıncı artar, biyolojik olarak sağlığımızı da zorlayan bir konuma getirebiliriz kendimizi. Öfkelendiğimizde, enerji hormonlarımız olan; noradrenalin ve adrenalin yükselir. Kalp atış hızı artar ve bahsetmiş olduğum diğer tüm etkenler vücuda mesaj vermeye başlar. Öfke anında Zihin ‘’savaşmak ve kaçmak’’ ikilemi arasında kalır. Kızgınlık ile öfkemiz daha artar.
Öfkeye sebebiyet veren rutin hayatımızdan örnekler;
Basit ama öfkelendiren, trafikte diğer aracın yapmış olduğu hataların sizi olumsuz etkilemesi, strese bağlı iletişim bozukluklarında iletişim kurduğunuz kişiyi dinlememe hali, kişisinin engellenmesi, maddi manevi sıkıntılar, iş stresi, çevresel faktörlerin hayatımız üzerinde tahakkümü gibi birçok örnek sayabiliriz. Böylesi durumlarda yalnızca öfkeleniyor ve bu öfke sonrasında geçiyorsa sorun yok. Az önce söylediğimiz gibi öfke; gayet doğal ve sağlıklı bir duygudur. Saldırganlık boyutuna gelmişse kontrol altına alınması gerekiyor demektir.
Öfkeli olduğumuzu kimi zaman bağırarak, kimi zaman fazlaca yükselip karşımızdaki insanı bastırmaya çalışarak gösteririz. Öfkemizi belli etmenin tek yolu bunları yapmak değildir. Olay ve durumlar karşısında duruş ve tutumuzu daha sakin ve belirli çizgiler ile net ifade ettiğimiz takdirde daha anlaşılır ve yapıcı bir dil kullanacağımızdan biyolojik olarak da kendimize zarar vermeden iletişimimizi sağlayabiliriz.
İnsan Psikolojisi‘nde biyolojik ve psikolojik olarak öfke; baş ağrısı, mide sorunları, cilt problemleri, psikolojik bunalımlara sebep olabiliyor. Uzmanlarca öfkelendiğimiz durum karşısında ‘On Saniye Kuralı’ uygulanmalı. On saniye kuralı öfkelendiğimizde karşımızdaki insanı kırmamak için sakinleşip içimizden 10’a kadar saymamızı ifade ediyor. Sinir, kızgınlılık halinde sağlıklı düşünemediğimiz için anında vermiş olduğumuz ilk tepkiler sert olabileceğinden bu süre biraz iyi gelecektir. Cümlelerimizi daha iyi seçerek ve sakin bir şekilde ifade edebilmek adına uygulamak önemli.
Öfkenin Dışa Vurumu
Öfkenin en doğal dışavurumu şiddetli sinirlilik halinde gösterdiğimiz tepkilerdir. Aslında öfke; tehditler karşısında göstermiş olduğumuz en doğal savunma yöntemimizdir. Saldırıya uğrayan bir insanın o anki öfke ile gayet güçlü bir tepki gösterebileceği göz ardı edilmemelidir. Çünkü öfke genellikle zaten saldırgan yapıda olan bir duygudur, her insanda farklı baş gösterir. Bu tür durumlar karşısında hayatta kalmak adına öfkenin bir anlamda bizler için yaşamsal bir anlamı vardır. Bir anlamda da tabi ki bizleri her sinirlendiren insana karşı öfkemizi bu saldırganlıklarla ifade etmemiz doğru değildir.
Yaşadığımız hayat içerisinde bunları düzenleyen; normlar, yasalar, mahkemeler öfke kontrolümüzü frenleyen durumdadırlar. İsteyerek ya da istemeyerek öfke ile hareket ettiğimizde bunun bizler için olumsuz sonuçlar doğurabileceğini bugün bilip bunun için önlemler almamız gerektiği düşüncesindeyim.
Diğer yandan ifade edilemeyen öfke boyutuna geldiğimizde ise bu durumda kişide agresif ve pasif rahatsızlıklar baş gösterebilir. Sürekli olarak insanları aşağılayan, alaycı tavırlar sergileyerek o insanın üzüntüsünden mutluluk duyan insanlar genellikle öfkelerini açık yüreklilikle paylaşamayan, ortaya koyamayan insanlardır. Örneklerine hayatınızın her alanında rastlamanız olasıdır ve bu tip insanların sağlıklı iletişim ve ilişkiler kurması neredeyse imkansızdır.
Öfke Kontrol Yöntemleri
Sizleri en fazla öfkelendiren şeyler nelerdir? Öncelikle bunları tespit etmenizi isteyeceğim sizlerden. Öfkelendiğiniz şeyler karşısında sakinliğinizi nasıl koruyacağınızı düşünmeli, bunu kendiniz bulamıyorsanız bir danışmana başvurmanız önerimiz olacaktır. Öfke kontrolden önce öfke kontrol yöntemlerini iyi öğrenmemiz ve uygulamamız gerekir. Kızgınlık anında öfkeyi bastırabilmek için bu yöntemleri uygulamasınız.
Kızgınlık halinde her şeyi daha abartılı ve çarpıtılmış bir şekilde algılamamız, zihnimizin o anki en doğal vermiş olduğu bir tepkidir. Öncelikle bunun ne kadar doğal olduğunu kabul etmenizi ve daha sağduyulu yaklaşımlar geliştirmeniz gerektiğini ifade etmek istiyorum. Kızgınlık; öfkeyi her zaman tetikler. Buna çok dikkat etmeniz gerekir.
Kendinize telkinler vererek o an öfkenizden arınmaya çalışmanız da doğru bir davranış olacaktır. ‘’Sakin ol, kendine gel, aldırma, büyütülecek bir şey yok, boşver, neyse gibi birçok yatıştırıcı telkin yolu bulabilir ya da o an sizi en çok sakinleştiren şey ile ilgilenebilirsiniz.
Altın bir öneri: Kesinlikle kızgınken söz ya da cevap vermeyin. Kızgınlıkla verilmiş bir söz; sakinlikte bir pişmanlık, verilen cevap ise söylediğiniz sözün esiri yapar. Özellikle sizin için değerli insanlar karşısında öfke anında konuşmak istemediğinizi daha sonra konuşmak istediğinizi belirtin. Kızgınlık ile istemeden sevdiklerinizi üzebilirsiniz. Israrla bu tavrına devam ediyor ise onu kırmamak adına ortamdan uzaklaşın. Öfke anında sağlıklı düşünemeyeceğiniz için söylediğiniz hiçbir şey gerçek düşünceleriniz olmadığı gibi kalp kırdığınızla kalacaksınız.
Gözlerinizi kapatın ve nerede, ne şekilde mutlu olacağınızın hayalini kurun, bu sizi iyi hissettirecek ve rahatlatacaktır.
Stressiz egzersizlerden faydalanın yoga gibi.
Derin bir nefes alın bunu rahatlayana kadar tekrarlayın. Diyaframdan alınan nefes, göğüsten aldığınız nefesten daha iyi hissettirecektir rahatlatacaktır.
Esneme hareketleri, gevşeme, müzik dinleme, olumlu düşünme gibi birçok şey yapabilirsiniz. O anki ruh haliniz neye müsaitse onu yapmakta özgürsünüz.
Sonsöz
Öfke Baldan Tatlıdır
‘’Öfke baldan tatlıdır’’ atasözü bizlere öfkeye kapılmamanın mümkün olmadığını ve öfkelendiğinde içini dökmenin rahatlatacağının mesajlarını vermektedir.
Öfke İle Kalkan Zararla Oturur
‘’Öfke ile kalkan zararla oturur.’’ Atasözünde ise öfkemizle hareket ettiğimiz takdirde bunun bize zarar vereceğini ve kendimizi bir anlık öfke ile güç duruma soktuğumuzu ifade eder. Peki buna gerek var mı? Öfkeniz mi sizi yönetmeli, siz mi öfkenizi kontrol altına almalısınız? Seçim sizin.